7 Eylül 2012 Cuma

hisset

  üniversite kaydı için bir kaç gün Ankaradaydım. Bu ankaraya ilk gidişim. O yüzden biraz karmaşık geldi tabi. Ama aynı nedenden midir bilinmez, insanları da karmaşık geldi. Hiç anlamadım. Galiba şehirler büyüdükçe, insanlarının duygu haznesi de büyüyor. Nasıl insan küçük yerde yaşıyorsa küçük düşünüyor, büyük yerlerde yaşayan ise büyük düşünüyor. Bilmiyorum belki bana öyle geliyor. Erken yaşlarımda şunu farkettim ki, insan ne gezerek ne okuyarak farklı insanlar tanıyarak kadar kişiliğini dindiremiyor. Yani bilgi için kitap tamam, görgü için gezmek tamam, ama kişiliğinin farkına varmak için başka insanları tanımak şart. Yalnızca insanda değil: mesela  farklı müzik türlerini dinlemek sizin müzik tarzınızın oturmasını sağlar. Farklı fikirlerin kitaplarını okumak, farklı insanlar tanımak, farklı yerler görmek. İnsana sentez imkanı sağlıyor.
  peki sorarım size hiç başka bir şey düşündünüz mü ? Mesela sömürü altındaki bir ülke olan Çad'da bir çocuk kölenin bir gününü düşündünüz mü? Düşünmediniz mi? neden ? çünkü siz o değilsiniz. Peki neden olamıyorsunuz? bunu kendinize sordunuz mu hiç ? Ben her gün o çocuklardan biri oluyorum, ben her gün Şili'de bir maden işçisi veya Amerikada yurdu yok olmuş bir Aztek oluyorum. Peki neden, bunun bana ne yararı var? Bunun bana yararını bu şeyi yapabilenler anlar. Nasıl yapılacağı çok basit, onları sev, bütün insanları sev, asla kalbinde nefret besleme. Ve bilgi, bilgi mutlaka. Bunu başardığın zaman artık dünya senin için çok farklı bir yer olacak. Artık insanlara eskisi gibi bakamayacaksın. Bir insanı sevmeyi öğreneceksin. Ve o zaman etrafında senin gibileri göreceksin. Konuşmanız gerekmeyecek, sadece bakışacak ve saatlerce konuşacaksınız.
 
  bunu yapmanın tek bir kuralı var: HİSSET!!!!!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder